30 Ekim 2017 Pazartesi

SEVR MAĞARASI

                           SEVR MAĞARASI

      Mescid-i Haram’ın güney cephesinde, takriben 4 km. uzaklıkta, Arafat yolu üzerindedir. Dağın eteği ile zirvesi 
sevr dağı458 m, takriben 1,5 saatte yaya çıkılabilen bir mesafedir. Sevr, bir çok tepeden oluşan bir dağdır. Bu dağda pek çok irili ufaklı mağara vardır. 


Bu mağaralar dağın değişik yerlerine dağılmıştı. Hz. Peygamber (s.a.s)'in Hicret sırasında Hz. Ebu Bekir (r.a) ile birlikte sığındıkları mağaranın bazı özellikleri vardır. 

Öncelikle gizlenmeye elverişli olup, kayadan yontularak yapılmış bir mağarayı andırır. Ön ve arkasında delikleri vardır. Bunlar mağaranın alt kısmındadır. Bu sebeple mağaraya ancak sürünerek veya eğilerek girmek mümkündür.
sevr mağarası RESİMLERİ ile ilgili görsel sonucu
    Medine'ye gitmek üzere yola çıktığı halde Hz Peygamber'in önce sevr dağına gitmeyi tercih etmesi,Mekkeli müşrikleri yanıltmak ve etrafın sakinleşmesini beklemek içindi.
    Müşrikler onu evinde bulamayınca Medine yolunu kontrol altına alacakları belliydi.Bu sebeple Hz Peygamber,zaman kazanmak için Medine istikametine gitmek yerine güneye gidip izini kaybettirdi.
   Müşrikler bütün aramalarına rağmen Hz Peygamber'i bulamayınca başına ödül koydular.Onu yakalayana ya da öldürene yüz deve verileceğini ilan ettiler.

Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Ebu Bekr-i Sıdık (r.a.) ile hicret ederken Sevr mağarasına girerek 3 gece kaldılar. Mağaraya önce Hz. Ebu Bekir girerek zararlı bir şey olup olmadığına bakmış, sonra da Rasülüllah Efendimiz girmiştir.  Bu iki dostu, bu mağaraya getiren olayları ve mağarada yaşadıkları anlara kısaca değinmek uygun olacaktır.

Müşriklerin bitmez tükenmez baskı ve işkenceleri üzerine Hz. Peygamber, müslümanlara İslam için uygun bir ortam olan Medine'ye hicret etmelerini emretti. Bu emir üzerine hicret başladı. Ancak Kureyşliler bu durumdan son derece rahatsız oldu. Buna sebep, Hz. Muhammed (s.a.s)'in de hicret edip Medine'de bir güç ve merkez oluşturması korkusu idi. Kureyş korkmakta haklıydı; çünkü Medine, Mekke ile Şam yolu üzerinde bulunuyordu. 

Bu da Mekke'nin iktisâdi durumunu tehlikeye düşürmeye yeterliydi. O halde putları ve ticari faaliyetleri için önemli bir tehlike olan bu İslâm dini daha şimdiden ortadan kaldırılmalıydı. Takip edecekleri politikayı belirlemek için Kureyş'in ileri gelenleri bir araya geldiler. Bu hususa Kur'an şöyle değinir:

"Ey Muhammed! Hatırla, bir zaman kâfirler seni tutup bağlamak veya öldürmek, yahut sürüp çıkarmak için tuzaklar kuruyorlardı. Onlar sana tuzak kurarlarken; Allah da onların tuzaklarını boşa çıkarıyordu. Allah tuzakları bozanların en hayırlısıdır" (el-Enfal, 8/30).


 Bu mağarada üç mucize zuhur etmiştir: 

1- Hz. Ebu Bekir’in ayağını yılan sokmuş, Hz. Ebu Bekir, topuğunda hissettiği acıya rağmen kımıldamamaya çalışmış, ama bu esnada gözlerinden akan ve Efendimizin yüzüne gelen yaşlarla uyanan Hz. Peygamber (as) kendi tükürüğünü ısırılan yere sürdü. Hz. Ebu Bekir acı hissetmemiş, şifa bulmuştu. 

2- Onlar içeri girdikten sonra Allah’ın emriyle mağaranın ağzına örümcekler ağ germiş ve güvercinler yuva yapmışlardı. 

3- Müşrikler mağaranın önüne kadar gelmişler, içlerinden biri aramak istemiş, Ümeyye bin Halef ona; “Orada ne işin var, aklını mı yitirdin? Orada Muhammed doğmadan örümcekler ağını germiş, kuşlar yuva yapmış” deyince mağaraya girmekten vaz geçtiler. 

Bu arada müşrikler,iz sürücüler'in yardımıyla Hz Peygamber'i yakalamaya çalışıyorlardı.İz sürücü Kurz b.Alkame bazı müşriklerle bilikte Sevr mağarasının kapısına kadar geldi.Müşrikler mağaranın kapısında kendi aralarında Hz Peygamber'in yakınlarında olup olmadığını konuşmaya başladılar.


Bu sırada Hz. Ebu Bekir'i bir telaş aldı.Hz Peygamber ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu.Hz Ebu bekir;“Müşrikler mağaraya yaklaştıkları zaman ayakları görülüyordu. Dedim Ki: “Ya Rasülallah, başlarını eğseler bizi görürler.” Peygamberimiz (s.a.v.) : “Sus ya Ebâ Bekr, bu ikinin üçüncüsü Allah’tır” buyurdu. 
sevr dağı yüksekliği ile ilgili görsel sonucu
Olay Kur'an'da şöyle tasvir edilmektedir:''Eğer siz ona (Peygamber’e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke’den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, “Üzülme, çünkü Allah bizimle beraber” diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah’ın sözü ise en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.''(Tevbe 40. ayet meali)

Efendimiz (s.a.v.) Cuma, Cumartesi ve Pazar gecelerini orada geçirdi. Üç gün üç gece kaldılar.Bu surede Hz Ebubekir'in oğlu,Abdullah akşamları mağaraya gelerek müşrikler'im konuşmalarını anlatıyordu.

Abdullah oradan ayrıldıktan sonra Hz Ebubekir'in azatlısı 'Amir b.Füheyre mağaranın yakınlarına getirdiği koyunları getirerek onun ayak izlerini yok ediyordu.Sürü oraya gelince Hz Peygamber ihtiyaçları olan sütü de alıyorlardı.

Üç gün sonra, kararlaştırıldığı üzere kılavuz olarak tutulan Abdullah b. Ureykıt de, kendisine teslim edilen iki deveyle birlikte kendi devesi de yanında bulunduğu hâlde  
İlgili resim

Hz Peygamber Peygamberliğinin 14. yılı (M.622)1Rebiülevvel Pazartesi günü, (seher vakti)Hz Ebu bekir, Amir b.Füheyre ve yanlarında bulunan klavuzla birlikte yola çıktı.

Hz Peygamber'in yol klavuzu Abdullah b.Ureykıt,onları daha az kullanılan,fakat bu yolculuk için daha güvenli olan sahil  yolundan Medine'ye götürdü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder